Mustafa Kılınç ile Bilinçaltı Değişim Programları
Haftanın Sözü
İnsan düşündüğü kadar güçlü inandığı kadar değerlidir.
NLP DAP
NLP DAP MUSTAFA KILINÇ İLE SERTİFİKALI NLP PROGRAMLARI
Mustafa Kılınç'ın Eserleri
Mustafa Kılınç Eserleri

Semenderlerin Ormandaki Ağır Görevi

Kuzey Amerika ormanlarındaki semenderler diğer uç yırtıcılara göre şaşırtıcı derecede küçüktür; boyları birkaç santimetredir ve ağırlıkları 30 gramı bile bulmaz. Fakat sayıları boldur ve açtırlar. Bir semender günde ortalama 20 karıncayı, iki sinek veya kınkanatlı larvasını ve bir yetişkin kınkanatlı veya yay kuyruk denen bir böceğin yarısını yer. Bu yönleriyle semenderler, Ecosphere isimli dergide yayınlanan bir yeni bir araştırmaya göre, küresel karbon döngüsünde önemli bir rol oynar. ABD Orman Hizmetleri'nden Hartwell H. Welsh Jr. ve Eureka, Redwoods Yüksek Okulu'ndan Michael L. Best'in yaptıkları araştırma, semenderlerin avlarının neredeyse yalnızca "kesici omurgasızlardan", yani ömürleri boyunca yaprakları keserek yiyen böceklerden oluştuğunu söylüyor. Yaprak döken bitki lerin yaprakları yüzde 47.5 karbondan oluşur ve omurgasızlar yediğinde bunlar genelde, metanla birlikte atmosfere salınır. Yapraklar oldukları yerde kaldığındaysa üstlerini başka yapraklar örter; bu da Dr. Welsh'in sözleriyle, "ıslak bir battaniyenin altında hapsolmaya benzer." Bu katmanların altındaki oksijensiz ortam karbonu toprak tarafından emilene kadar korur ki, bu sürece humuslaşma denir. Dolaysıyla bir ormanda semenderlerin çok olması, kesici omurgasızların az olması ve daha çok karbonun toprak altında hapsolması anlamına gelmeli. Araştırmacılar bu varsayımı California'da bir ormanda test etmek için 1.5'ar metrekarelik kontrollü alanlar oluşturdu. Bu alanların bazılarında semenderler vardı , bazı larında yoktu. Omurgasızlar bu alanlara girip çıkabiliyor ama semenderler dışarı çıkamıyordu. Semenderlerin varlığı kesicilerin sayısında kayda değer bir azalmaya yol açtı. Semendersiz alanlarda bu canlılar daha fazla varlık gösteriyor ve dökülmüş yaprakları yüzde 13 oranında daha fazla tüketiyordu. Bu kayıp ağırlığın neredeyse yarısı karbon olarak atmosfere salınıyordu. Yazarların hesabına göre, deneydeki yoğunluğa sahip orman semenderleri bir hektar ormanlık alanında 200 kilo karbonu atmosfere göndermek yerine toprağa katacaktır. Genelle kıyaslandığında bu, küresel iklimi etkilemeye yetecek bir miktar. Bir başka önemli konu da tüm semenderlerin yüzde 70'inin Plethodontidae adı verilen ve daha çok deri yoluyla solunum yapan tek bir aileye ait olması. Deri solunumu, akciğer solunumuna kıyasla çok daha az güç gerektirir; bu da, araştırmayla bir ilgisi olmayan Georgia Üniversitesi semender uzmanı John C. Maerz'in sözleriyle, semenderlerin "sahiden küçük olmasına ve kalori bakımından kuş veya memelilere yeterli gelmeyen minik canlıları yemelerine imkân tanır." Dr. Maerz'e göre araştırmadaki karbon döngüsü, havanın kuru olduğu ve humuslaşmaya elvermediği yerlerde değil, ancak nemli koşullarda geçerli olabilir. "O küçük metrekarelerde" olanların daha geniş ölçeklerdeki geçerliliği de bir başka mesele. Karbon gibi besin maddelerini vücutlarında saklayabilmeleri sayesinde semenderler ormanın gizli efendileri, ya da Dr. Maerz'in sözleriyle, "orman tabanının elektrikli süpürgeleridir." Global Change Biology dergisindeki bir başka yeni arştırmaysa bugünkü semenderleri , emekli sürüngenbilimci Richard Highton'un 1957'den itibaren topladığı 180 bin örnekten bazılarıyla kıyaslıyor. Karen R. Lips ve Maryland Üniversitesi'nden meslektaşları, semenderlerin boyutunun son 55 yılda yüzde 8 (nesil başına yüzde 1) küçüldüğünü bulmuş. Dr. Lips "şimdiye kadar hayvanlarda kaydedilmiş en büyük ve en hızlı değişimin" bu olduğunu söylüyor. Ona göre en kötüsü de semenderlerin giderek yok olması. Yine ona göre, semenderler ısınan havaya ve azalan yağışlara uyum sağlamak için küçülüyor.

RICHARD CONNIFF

NLP Haberleri
Mustafa Kılınç Biyografisi
REİKİ VE DEĞİŞİM PROGRAMLARI
NLP DAP
Dailymotion
Nlpdap
40 Arena
Youtube