15 TATİL

“AİLE – ÖĞRENCİ” KILAVUZU
Merhabalar;

Yaşam yolculuğunda zaman hızla akarken eğitim – öğretim yılının tenetürü kabul edilen “15 tatil” sürecine gelmiş bulunuyoruz? Peki bu süreçte neler yapmalı? Değerli çocuklarımıza nasıl davranmalı? Ödül ceza uygulaması nasıl olmalı? Gibi binlerce soru ve kafa karışıklığı mevcut…

Evet aslında çocuklarımızın almış olduğu “karne” sonuçları sadece “onun” için mi? Yoksa biz sevgili anne / babalarda bundan sorumlu muyuz?

NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç bu süreci şöyle değerlendiriyor.

KARNE SORUMLULUĞU
Sevgili anne ve babalar. Çocuğunuzun eğitim – öğretim yılının birinci döneminde aldığı sonuçlar kimin sorumluluğunda? Bu başarı ya da başarısızlıktan sadece çocuğunuz mu sorumlu? Elbette ki hayır. Çocuğumuz tek başına bu sonuçlardan sorumlu değil..

Elde edilen sonuçlardan “başarılı / başarısız” ebeveynlerde sorumludur. Sadece çalış demek, ihtiyaçları karşılamak tek başına yeterli değildir.

SONUÇLAR KARŞISINDA “NE YAPMALI”

Çocuğunuzun almış olduğu sonuçlar karşısında duyarlı olun. Öncelikle sonuçları kabul ederek işe başlayın.
Geçmişe dönük suçlamalardan kaçının. Çünkü bunun ne size ne de çocuğunuza bir faydası olmaz.
Suçlamak / şikayet etmek yerine “sorumluluk” bilincini oluşturmanın yollarını arayın.
Çocuğunuzu başta varsa kardeşleri / ağabeyleri / ablaları olmak üzere hiçbir akranıyla kıyaslamayın. Bunlar üzerinden örnekleme ve nasihatlerden kaçının.
İyi rol modeli / kötü rol modelini oynamak çocuğunuzun bilinçaltı düzeyde güvensizlik oluşturmasından başka bir işe yaramaz.
Yapacağınız davranışların sonuçlardan bağımsız olmasına ve doğru algılanmasına özen gösterin.

15 TATİLDE NE YAPMALI
NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç; öğrenciler ve aileler “15 tatili” bir geribildirim ve değişim süreci olarak görmelidirler diyerek şu hususlara dikkat çekiyor.

Mevcut sonuçlar çocuklar için bir başarısızlık değil geri bildirimdir.
Çocuğun başarılı olmasını engelleyen faktörlerin farkında olun. Sizin çocuğunuzu kim / ne engellemiş olabilir?
Aile çocuk iletişimin de sadece sonuçlar üzerine değil süreçlere de odaklı olun. Sonuca giden yollar süreçlerden geçer.

HEDEF VERİN
Çocuğunuza teknolojik alet / ödül vb. yerine öncelikle hedef verin. Kendi hedefini belirlemesine yardımcı olun. Ne istediğini bilmeyen birey sonuca gidemez.

BEYİN KULLANIM KILAVUZU VERİN
Bilmenizi isterim ki; çok çalışmak başarıyı garanti etmez. Ancak akıllı çalışmak başarıyı garanti eder.

Çocuğunuz nasıl öğreniyor? Öğrenme Modeli

Düşünce oluşum sürecini öğretin. Öğretin ki başarının hazzını yaşasın.

BAŞARI ENGELLERİNİN FARKINDA OLUN
Çocuğunuzun başarılı olmasını engelleyen hangi bilinçaltı faktörler var. Bunların farkında olun. Peki nedir bu faktörler. Ülkemizde ilk öğrenci koçluğunu başlatan NLP Lideri Mustafa Kılınç’a göre öğrencilerin başarısını, ilişki ve iletişim düzeyini etkileyen barkodlar başlıca şunlardır;

Heyecan sorunu
Sınav heyecanı
Kaygı
Yapamazsam korkusu
Kıskançlık
Özgüven eksikliği
Yetersizlik inancı
Öfke sorunları
Başarısızlık korkusu
Başarılı olma korkusu
Sosyal fobik davranışlar
Boşanmış ailelerde “iletişim” değer sorunları
Evli çiftlerde çatışan ilişkiden kaynaklı “yetersizlik” dikkat çekme davranış kalıpları
Ergenlik / ilk aşk / aşk acısı vb. gibi mazeret maskelerini yaşamda kullanma alışkanlığı
Aileyi ve çevresini cezalandırma düşüncesi vb.

Evet tüm bu saydıklarımız ve sayamadıklarımız çocuğumuzun başarılı olmasının önünde bulunan bilinçaltı engel faktörleridir.

Sorunun kaynağını çözmeden sonuca gidemezsiniz. Çözüm kaynağı bilinçaltıdır.

YAŞAM AMACI
15 tatili muhteşem bir süreç olarak değerlendirin. Kendinizin ve çocuğunuzun yaşam amacını gözden geçirin. Çocuğunuza bu konuda rehberlik edin. Ya da edecek bir uzmanla çalışın

“Başarıya giden ilk adım, yapmayı amaçladığınız şeyin ne olduğunu bilmektir.”
Mustafa Kılınç

BAŞARI İÇİN
Başarının hazzına giden yol “bilinçaltı” düzeyde değişim programlarından oluşur. NLPDAP Duyusal Algı Programlama Merkezi olarak “bizim işimiz” insanları değil, beyinleri eğitmektir diyen Mustafa Kılınç başarıya giden yolda MAZERET YOK diyor.

Ebeveynler olarak çocuklarımızın kendi içsel dünyalarında ayağa kalkmasını sağlamak temel görevimizdir.

Çünkü başarısızlık yoktur. Sadece geri bildirim vardır. Geri bildirimleri doğru algıladığımızda kendi içsel gücümüze, “Bilinçaltı Değişim” yolculuğuna dönüş kaçınılmazdır.