NLP Lideri Mustafa Kılınç'tan Ortaokuldaki düğün etkinliğine sert tepki

NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç, Fatih Sultan Mehmet Ortaokulunda öğrencilere kına kıyafeti, gelinlik ve damatlık giydirilmesi, üstelik öğretmenleri tarafından büyük marifetmiş gibi para takılması olayına sert tepki gösterdi.

Kılınç özetle bu olayın görünen kısmından çok daha fazla travmatik yapısının bilinçaltı kayıtlarına işlendiğinin altını çizdi. Sözde "Sosyal Bilgiler dersi kapsamında geleneklerimiz - göreneklerimiz konusunu işlerken yaptık" mazeretleri ise "özrü kabahatinden büyük!" dedirtiyor.

Sevgili okul müdürü ve geleneklerimizi öğreten öğretmenlere soruyorum. Siz hiç ortaokul çağlarında iken kına yakma, düğün dernek gördünüz mü? Sizlerde ortaokul çağında gelin damat oynadınız mı? Yoksa bilinçaltınızda ki sıkışmışlık duygularımızdan kurtulmak için mi bu yolu seçtiniz?

Bu soruların cevabını kimseye vermek durumunda değilsiniz ancak kendinize vermelisiniz. En azından bundan sonraki süreçte bir işe başlarken gerçekten "DÜŞÜNEREK" başlamanız için...

ÇOCUK GELİN VE DAMATLARA SON UĞRAŞLARIMIZ ÇÖP OLDU

Kırsal kesimlerde çocuk yaşta yapılan evlilikleri önlemeye çalışırken sevgili öğretmenlerimiz tarafından yapılan bu skandalın açıklamasını yapmak ve sorumluluğunu yerine getirmek ilgililerin görevidir. Ben işin çocuklarımıza getirdiği olumsuz kayıtlarla ilgileniyorum.

- Böyle bir olayı yaşayan, izleyen, okuyan çocukların bilinçaltında karşı "cinse" sahip olma ve onu meta gibi görme,

- Rekabet dürtüleri yerine kıskançlık duygusunun güçlenmesi,

- Kadın ve erkeğe sadece arzu dolu istekleri karşılayabileceği bir araç gibi görme,

- Kendini bile tanımadan cinsellik, aşk, sevgi, yeterlilik, inanç kalıplarını bilmeden hormonel dürtülerle eyleme geçme alışkanlığı,

- İlerleyen yaşlarda sevgi, sadakat ve tatmin yoksunluğu,

- Kadın ve erkeğin birlikte çalışması durumlarında iş arkadaşlığı, dost, meslektaş, insan olgusunun çarpıtılması,

- Yanlış zihinsel kurgular ve bunlara inanma,

- Mastürbasyon ve benzeri bozukluklar,

- Sorumluluk bilinci yerine "haz" peşinden koşma,

- İnsani ilişki ve paylaşımlarda "kavgacı huysuz, sosyal fobilik" durumları,

- Cinsel madde olarak algıladığı kişilere karşı şiddet, paranoya vb. kayıtlarla karşılaşmanız mümkündür.

Her öğrencinin düşünce şekli, inanç, algı ve bilinçaltı kayıtları kendine özgü olsa da bu olayın çocuklarımızın bilinçaltı dünyasına olumsuz yara olarak kayıt edildiği ve onları olumsuz olarak etkileyeceği "kesin" olan tek gerçektir.

Bu olayı yaşayan, tanıklık eden, okuyan çocukların aileleri bu konuda duyarlı olsunlar. Çocukları ile açık çerçeve kapsamında konuşsunlar. Onları daha çok dinlesinler ve dengeli olmayan davranış kalıpları görürlerse çözüm için harekete geçsinler.