15 TEMMUZ RUHU

Sevgili idealhaber.com okuyucularımız. Temmuz ayının sıcaklarında “kalben sıcak duygularla bütünleşmek, birlikte ilerlemek ne güzel değil mi?

Evet…

15 Temmuz 2016 gecesi hain terör örgütü FETÖ ve oyuncaklarının kalkışmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Süreç bir nehir gibi akıp gidecek. Bunun doğası akıp gitmek. Zamanın tersine çevrilmesi ya da durdurulması bize bağlı değil. Ancak olay, durum ve kişilerden ders çıkarmak bize bağlı.

“ŞEHİTLERİMİZİN RUHU ŞAD OLSUN.”

15 TEMMUZ 2016 Fetö Terör Örgütü oyuncaklarının kalkışmasında tüm benliğini ortaya koyan, kahramanca kalkışmayı engelleyen polis, asker ve sivil vatandaşlarımıza sonsuz minnet ve şükran borçluyuz.

15 Temmuz 2016 gecesi göstermiştir ki söz konusu vatan, bayrak ve bağımsızlık ise gerisi boştur. Darbe girişimini engelleyen vatandaşlarımız birbirine siyasi görüş, din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan birlikte kenetlenmiştir.

“15 TEMMUZ GAZİLERİMİZ”

Yüreği vatan, millet, bayrak ve bağımsızlık sevgisiyle dolu kahraman gazilerimize de şükran ve minnettarız. Onlar bu vatan uğruna FETÖ Terör Örgütü ve oyuncaklarına karşı zihnen, bedenen ve ruhen kendilerini ortaya koymuşlardır.

“15 TEMMUZDAN GERİYE KALANLAR”

15 Temmuz 2016 tarihinden ortaya çıkan FETÖ terör örgütü oyuncaklarını sinmiş oldukları deliklerden tamamen temizlemek amacıyla yapılan çalışmalar hızla başlamış ve devam etmektedir.

15 Temmuz öncesinde sadece “inanç” kimliği dikkate alınarak “bu bizdendir” aidiyet kalıbıyla liyakat sistemin dışında yapılan ayırımcı davranışlar, verilen imkanlar ve sonsuz destek sonucu FETÖ ve oyuncakları bu gücü kendilerinde bulmuştur.

Hangi örgüt, cemaat olursa olsun çerçeveyi kesin bir şekilde çizmediğinizde alınacak sonuçlar değişmez. Aklı başında sanılan yüksek makamlardaki kişilerin nasıl FETÖ terör örgütü tarafından kandırıldığı tartışılıyor? Çok basit. Kendini gerçekleştiremeyen, düşünmeyen, sorgulamayan sadece “dinsel inanç” kimliği ile kendini değerli hisseden “zavallı” oldukları için. FETÖ ve oyuncaklarının eteği altına saklanmış ve kendilerine yer bulmuşlardır.

15 TEMMUZDAN NE ÖĞRENDİK

Hangi partiye, hangi inanca, hangi etnik kimliğe sahip olursak olalım; vatanımız, bayrağımız ve özgürlüğümüz söz konusu olduğunda kenetlenen insanlar grubuna sahip olduğumuzu bir kez daha tüm dünyaya kanıtladık.

Siyasi liderlerin ötekileştirme, etiketleme ve çarpıtmalarının geçersiz olduğunu öğrendik. 15 Temmuz gecesinde meydanlara çıkan her kesimden, her düşünceden insanlar olduğunu öğrendik.

15 Temmuz kalkışma sonrasında sahte kahramanlar ortaya çıkarma, sahiplenme ve bir partinin başarısıymış gibi gösterilmeye çalışılan algı operasyonlarının yapıldığını ve halen de yapılmaya devam edildiğini öğrendik. Devlette işleyişin kişi, kurum, inanç kimliğine göre değil; eşit ve ilkesel yapılması gerektiğini öğrendik.

Bir kez haksız ve yandaş davranmaya başladığınızda, etnik inanç ve bizden anlayışıyla gereğinden fazla taviz verdiğinizde yetkilerinizi elinizden almaya kalkışacaklarını öğrendik. FETÖ ve oyuncaklarıyla mücadele ederken “elimizden geleni değil, yapmamız gerekeni yapmayı öğrendik….”

KONUŞTUĞUNU YAŞAMAK

Etkin ve hayat amacını bulmuş bir insan konuştuğunu yaşar. Sadece konuşuyor ve konuştuğunuzu yaşamıyorsanız önce kendinizi sonra da herkesi kandırırsınız.

15 Temmuz 2016 sürecinin temizliğini yaptığımız şu günlerde eski terör örgütü FETÖ ve oyuncaklarını temizlerken başka inanç ve gruplarına yer açmayalım.

İnanç kişisel bir olgu olup Allah rızası için yapılan bir eylemdir. Kandırılmamak, başka terör örgütlerine güç vermemek için elimizden geleni değil yapmamız gerekeni yapalım.