Ne Kadar Sade O Kadar İyi

Hâlâ durgunluk tehdidi altında bulunan yeni yıl, temizlik için uygun bir zaman. Bu temizlik kafa karışıklığını giderip daha fazla kâr, tasarruf ya da sadece özgürlük getirebilir. Fazla ayakkabılardan, cihazlardan ve Brooklyn Müzesi örneğindeki gibi, değerli eserlerden kurtulun. Müze, dünyanın en büyüğü olma umuduyla aldığı eserlerle ağzına kadar dolu odalarını toparlamaya karar verdi. Yaklaşık yüz yıl önce Kosta Rika'dan alınan, Kolomb öncesi döneme ait hazineleri geri vermeye hazırlanan müze, depolama maliyetlerini düşürmek ve personelin zamandan tasarruf etmesini sağlamak için koleksiyonunu ayıklıyor. Brooklyn Müzesi baş küratörü Kevin Stayton The New York Times'a, bunun bütçe sıkıntısı çekilen bir dönemde "aşırı genişlemeyi" engellemeye yönelik bir girişim olduğunu söyledi. Bu sadeleştirme işlemi, restoranlarda da görülüyor. Başta New York olmak üzere her yerde, tek bir yemeğe veya niş malzemeye odaklı restoranlar açılıyor. The Meatball Shop'un menüsü köfte üzerine kurulmuş. Hill Country Chicken'daki tek ana yemek, kızarmış piliç. Brezilya merkezli çikolatalı kek zinciri The Best Chocolate Cake in the World'ün ilk şubesi, SoHo'da açıldı. The New York Times'ın haberine göre artan sayıda şefin benimsediği bu yöntemde, gereksiz süslemelere son verilip asıl önemli öğeye odaklanılıyor: Yemek. Şef John Fraser, Manhattan'ın merkezinde bir mekânı kısa süreliğine kiralamış çünkü burası elde tutmaya değmeyebilir. Fraser The New York Times'a, yatırımını sınırladığını söylüyor. Dışarıya tabela asmayacak. Bardaki içkiler tek bir marka olacak. Ayrıca sadece iki beyaz, iki kırmızı ve bir de köpüklü şarap var. Fraser, "Elimdekileri ayıklayıp yalnızca gerçekten önemli olan şeyleri saklamak ve en gerekli öğelerin neler olduğunu anlamak istiyorum" diyor. Sayıları iyice artan, Bloomingdale's ve Nike türü perakendeciler de aynısını yaparak maliyetleri düşürüyor, daha dikkatli para harcayan tüketicilere hizmet vermek için daha küçük mağazaları deniyor ve stoklarını ayıklıyor. Mağazalara müşteri davranışları konusunda danışmanlık yapan, Manhattan merkezli Envirosell şirketinden Paco Underhill The New York Times'a, "Birçok markanın ürünlerinin satıldığı bir mağazaya giren müşteri, genelde aşırı sayıda ürünle karşılaşır ve ne alacağına karar veremeyip hiçbir şey almadan çıkar. Dev mağazalarda gelinebilecek son noktadayız, yani mağazayı veya alışveriş merkezini daha fazla genişletemeyiz" diyor. Bu durum moda dünyası için muhtemelen iyi çünkü Milano'daki son erkek giyim haftasında minimalist bir yaklaşımı seçen modacıların gösterdiği gibi, orada da sadeleştirme var. Bir The New York Times haberine göre, Prada koleksiyonunda pek fazla süs ve hatta küçük cihazları koyacak cep bile yoktu. Gucci, Versace ve Dsquared, mütevazı malzemeler ve pratik biçimde dikilmiş giysiler sundu. Cathy Horyn The New York Times'a, "Tüketicilerin kafası, saçmalıklarla ve modanın gösterişiyle çelinemeyecek kadar meşgul" diye yazdı. Şehirdeki en havalı modacılardan bazılarının kullandığı, New York's Little Elves adlı temizlik şirketinin sahibi Roche Fierman, kendi hayatındaki fazlalıkları atmış. Sadece üç yemek tabağı var, oturma odasındaki iki raf boş, okuduğu kitapları da elden çıkarıyor. Fierman, "Sahip oldukları nesnelerin esiri olmuş bazı müşterilerim ve kriz sayesinde, bunun gülünç bir yaşam biçimi olduğunu öğrendim. Eşyaların aslında önemsiz olduklarını anlamam, yıllarımı aldı" diyor. ANITA PATIL